Film Eleştirileri

Yılmaz Güney’in hayatı,duruşu,toplumun ona olan ilgisinin nedenleri bende sürekli merak konusu olmuştur.Bir yanının Urfalı olması bendeki bu merakı biraz daha arttırmıştır.O’nu saygıyla anarken yaşamını, özetin özeti kadar da olsa sizlere aktarmaya çalışacağım. Yılmaz Güney,yoksul,işçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir.Gençlik yıllarıyla birlikte sinemaya merak salar. Ama onun merakı yaşadığı toplumun çektiği yoksulluk,eşitsizlik,köy yaşamının zorluğu ve köylülerin ağalar karşısında çektiği sıkıntılardan gelir. Yüzlerce hatta binlerce dönümlük arazileri olan ağların ve şehirlerde milyonluk geliri olup zevk ve sefasını sürdürenler ile gecekondu mahallelerinde yaşayan insanların durumunu kendisine dert etmiş ve bunları filmlerine konu etmiştir.O filmleriyle bu düzene isyan etmiş ve sesini milyonlara duyurmayı başarmıştır.Yine toplumdaki feodal düzene karşı çıkmış,erkeğin kadın üzerindeki mutlak hakimiyetini filmlerine konu alarak eleştirel yaklaşmıştır.Örneğin ‘Yol’ filminde kaç

Kendi Defterim Takipçilerinden Arif Akdenizli arkadaşımız İstanbul Kültür üniversitesinde bir kısa film çalışması yaptı ve bu filmini bana mail atarak filmini incelememizi istedi. Lafı uzatmadan bu arkadaşımızın kısa filminin önce sinopsisini ve sonrasında yapım ile ilgili mikro analizini ele alalım. Ghosts in the Pool (Havuzdaki Hayaletler)  Filminin özetini arkadaşımız bizimle şöyle paylaştı. Bu üç farklı hayatı birleştiren temel unsur erkeklerdir. Varoluşlarını erkekler üzerinden gerçekleştirmeye ve doğrulamaya çalışırlar. Üç kadının da birbirlerinin hayatlarında tamamladığı parçalar vardır. Birinin eksikliği diğerinde bütünleşir. Arzuladıkları erkeklere istedikleri zaman ulaşamadıklarını, onlara dokunamadıklarını ve aşkı bulamadıklarını fark ettikleri zaman bu durumu kabullenip her şeye rağmen mutlu olmaya çalışırlar. Onları mutlu eden şey korkuları ve asla sahip olamadıkları duygularıdır. Korkuları eksik yönlerini örter, insanlara anlatamadıkları sorunlarını, sahip olmak

Piramit'in Laneti Amerikan Yapımı korku türünde yönetmenliğini Grégory Levasseur yaptığı ve senaritliğini Daniel Meersand ve  Nick Simon üstlendiği film 10 Nisan'da vizyona giriyor. 89 Dakika sürecek olan Piramit'in Laneti Özeti Sinemalar.com'da şöyle anlatılıyor Piramit'in Laneti  Eski dünya harikaları, onların sırlarını ortaya çıkarmaya cüret eden kaşifleri uzun bir süre lanetledi. Bunların arasında en bilineni "Firavun’un laneti", piramidin içindeki kutsal mezarları rahatsız eden maceraperestlerden öç alıyordu. En son 1922'de Tutankamun'un mezarını keşfeden arkeologlar, zaman içinde sırayla feci şekilde ölürler. Ve günümüze dek bir daha bu konuda kazı yapılmaz...  Arkeolog Nora Holden (Ashley Hinshaw), babası Miles (Denis O’Hare) ve bir grup Amerikalı araştırmacı, yüksek teknolojilerden faydalanarak 5000 yıldır gün ışığı görmemiş bir piramidi keşfederler. Pirmaidin içini araştırmak için yanıp tutuşan ekip, Kahire'deki rejim karşıtı

Birçoğumuz Terminator Filmlerinin serisini izlemişizdir. Terminator halen izlenilesi gelen bilim kurgu türünde en iyi yapıtlar arasında yer aldığını biliyorsunuzdur. İşte Terminator filmlerinin senaristi olan William Wisher Terminator : Genisys ile 1 Temmuzda vizyona girecek olan filmininde senaristi olarak yine karşımıza çıkıyor. Terminator: Genisys  Terminator serilerinin Baş karakteri olan Arnold Schwarzenegger, Terminator: Genisys filminde yine baş karakter olarak karşımıza çıkacak. 1 Temmuzda vizyona girecek olan filmi şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum. İnanıyorum ki bilim kurgu ve aksiyon türlerini seven sinemaseverler bu filmi de kaçırmayacaktır. Terminator: Genisys filminin özeti ise şöyle geçiyor: Genç Connor'ın geliştirdiği yapay zeka yakın gelecekte dünyayı ele geçiren üstün makinelere, robotlara dönüşecektir. Ve kendisini yok etmesi için savaşçı T-1000 günümüze gönderilecektir. Terminator: Genisys yapımı hakkında kısaca bir bilgi verelim 1990'lar